TÜRKİYE PROGRAMI

2011 yılında patlak veren Suriye krizinin ardından yaklaşık 3.700.000 sığınmacı Türkiye’ye giriş yaptı. Bu kapsamda Dünya Doktorları (DDD), mülteciler, göçmenler ve sığınmacılar da dahil olmak üzere insani krizlerden etkilenen hassas grupların sağlık hizmetlerine erişimini artırmak, iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla insani yardım operasyonlarına başladı.

Türkiye, yaklaşık 4 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci ve 320.000 kayıtlı Suriyeli olmayan göçmen ve sığınmacıyla dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkelerden biridir. Yalnızca İstanbul’da, başta Afganistan, İran ve Irak’ın yanı sıra Afrika ülkelerinden olmak üzere yaklaşık 640.037 düzensiz veya belgesiz göçmenin bulunduğu tahmin ediliyor.

Göçmen ve mültecilerin çoğunluğu, ülkenin kentsel ve kırsal bölgelerinde ev sahibi topluluklarla birlikte yaşamaktadır: İstanbul, İzmir ve Hatay, ülkede en fazla Suriyeli mülteci ve göçmenin bulunduğu illerden bazıları.

DDD’nin doğrudan sahadan elde ettiği verilere ve gözlemlere göre, kayıtlı, düzensiz kayıtlı ve kayıtsız Suriyeli mültecilerin ve Suriyeli olmayan göçmenlerin İzmir ve İstanbul gibi şehirlerde statülerini yasallaştırmaları giderek zorlaşıyor.

Birçoğu yoksulluk içinde yaşıyor ve çoğu inşaat veya tekstil gibi sektörlerde kayıt dışı ve güvencesiz koşullar altında sosyal haklardan mahrum bir şekilde çalışmak zorunda bırakılıyor. Önemli bir kısmı ise Türkiye’nin kırsal kesimlerinde mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Yasal belgeler olmadan sağlık, eğitim gibi temel hizmetlerden yoksun bir şekilde yaşamakta ve sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya kalmaktalar.

Çatışma ve bunun sonucunda yaşanan zorunlu yerinden edilmelerle birleşen Türkiye’deki kötü yaşam koşulları, mültecilerin/göçmenlerin psikolojik iyilik halleri üzerinde ciddi sonuçlar doğurmakta; özellikle kadınlar, yaşlılar ve çocuklar üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır.

Kırsal alanlarda yaşayan göçmenler ve mülteciler ek engellerle karşı karşıya kalma eğilimindedir ve mesafe, mali kısıtlamalar ve mevcut hizmetlerle ilgili bilgi eksikliği nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimleri çok azdır veya hiç yoktur.

Bu kapsamda DDD, insani yardım ile ilgili devlet kurumları/kalkınma aktörlerinin sosyal koruma hizmetleri (insani-kalkınma bağı) kapasitesi arasında köprü kurarak sağlık ve koruma hizmetlerindeki kritik bir açığı sürdürülebilir bir şekilde ele alıyor.

DDD mobil sağlık birimleri, halihazırda İzmir ve Manisa’nın kırsal kesimlerinde 4.000’den fazla mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan mültecilere birinci basamak sağlık, cinsel sağlık ve üreme sağlığı (doğum sonrası bakım gibi), ruh sağlığı ve psikososyal destek ve koruma hizmetleri sağlamaktadır.

DDD, Türkiye’de yaşayan mülteci ve göçmenlere yönelik sosyal uyum misyonu doğrultusunda, özel ihtiyaçları olan çocuklar da dahil olmak üzere çocukların okullara entegrasyonuna özel olarak odaklanılarak sağlanan yapılandırılmış psikososyal destek hizmetleri yürütmektedir. DDD’nin alanında uzman ekipleri, toplum odaklı koruma hizmetleri aracılığıyla kadınların ve çocukların, sağlık, cinsel sömürü ve istismarın önlenmesi (CSİÖ), toplumsal cinsiyete dayalı şiddet gibi konulardaki farkındalığını artıran oturumlar düzenlemekte, onları Türk kamu sistemine ilişkin bilgilendirerek güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

© Dünya Doktorları/Médecins du Monde Türkiye

Deprem Acil Müdahale Operasyonları

6 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneyini ve Suriye’nin kuzeybatısını vuran bir dizi yıkıcı deprem, çöken binalarda 58.000’den fazla insanın ölümüne, her iki ülkede de milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve bölgedeki evlerde ve altyapıda geniş çaplı yıkıma neden olmuştur. Depremi takip eden birkaç hafta içinde 78 artçı deprem meydana gelmiş ve her iki ülkede de 18 milyonu aşkın bir nüfusu etkilemiştir. Kışın en yoğun olduğu dönemde meydana gelen bu olayda, çöken binalardan kaçan afetzedeler açıkta kaldıkları için donma riskiyle karşı karşıya kalmış ve barınak, yiyecek ve sağlık hizmetlerine ihtiyaç duymuşlardır. Etkilenen bölgelerde sağlık desteğine duyulan ihtiyaç kritik öneme sahipti. Antibiyotikler, kronik hastalık ilaçlarına erişim, ruh sağlığı ve psikososyal destek (RSPD), anne ve çocuk sağlığı, geçtiğimiz yıl hayatta kalanların ihtiyaçlarından sadece birkaçı olmuştur.

DDD, ilk günden itibaren Türkiye ve kuzeybatı Suriye’de etkilenen bölgelerde acil durum müdahalesi sağlamak için sahadaydı. Uluslararası Dünya Doktorları (Médecins du Monde) Ağı’nın desteğiyle geçtiğimiz yıl boyunca DDD, temel sağlık hizmetleri (TSH), ilaç dağıtımı, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri (CSÜS), onur, hijyen ve doğum kitlerinin dağıtımı, bireysel ve grup RSPD hizmetleri, koruma ve vaka yönetimi dahil olmak üzere kapsamlı sağlık hizmetleri sağlamıştır. DDD, ulaşılması zor bölgelere hizmet vermek için hem mobil sağlık birimleri hem de en savunmasız nüfuslara ulaşmak için kadın ve çocuk dostu bir güvenli alan işletmektedir.

DDD, Türkiye ve kuzeybatı Suriye’de depremden etkilenen nüfusa mobil sağlık birimleri, birinci basamak sağlık ve toplum merkezleri aracılığıyla toplam 278.450’den fazla sağlık konsültasyonunun yanı sıra vaka yönetimi ve onur, hijyen ve doğum kitleri sağlamıştır.

DDD, Türkiye’de Manisa, İzmir ve İstanbul’daki ihtiyaç sahibi göçmenlere ve Hatay’daki depremzedelere koruma ve sağlık hizmetleri sağlamaktadır.