“DEPREMLERDEN 1 YIL SONRA: TRAVMA HALA BİZİMLE”

Fransızca haber ve podcast için: https://www.radiofrance.fr/franceculture/podcasts/le-reportage-de-la-redaction/turquie-un-an-apres-le-seisme-le-traumatisme-toujours-present-6310840

Antakya ©Radio France – Marie-Pierre Vérot
6 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneydoğusunda 11 ili yıkıma uğratan ve 57.000 insanın yaşamını yitirmesine neden olan büyük depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Kentlerin bir çoğu hala enkazlarla dolu ve yıkımın izlerini taşırken, geride kalanların psikolojik olarak kendilerine gelmeleri önümüzde duran en büyük zorluklardan biri.
Antakya şehri hala devasa bir enkaz yığını ve bu enkazların bıraktığı molozlardan oluşan alanlar yeniden inşa edilmeyi bekliyor. Hayatta kalanların psikolojik ihtiyaçları halen devam ederken, bu büyük depremden bir yıl sonra o korkunç anlara tanıklık edenler yaşadıkları travmayı atlatabilmiş değil. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD)’nın desteklediği Dünya Doktorları, depremi takip eden hemen ilk haftalarda Antakya’da kadın ve çocuklara yönelik bir merkez açtı.

Dünya Doktorları mobil sağlık birimleri, depremin hemen ardından başlattığı hizmeti konteynerlerde ve çadır alanlarında barınan Antakya sakinlerine götürmeye devam ediyor. © Radio France – Marie-Pierre Vérot
Antakya, depremin birinci yılında adeta devasa bir şantiye alanına dönüşmüş ve moloz yığınlarından oluşan uçsuz bucaksız bir alan yeniden inşa edilmeyi beklerken, yıkıcı depremden bir yıl sonra bile o korkunç anlara tanıklık edenler yaşadıkları travmayı atlatabilmiş değil.
Fransız Kalkınma Ajansı’nın desteklediği Dünya Doktorları, depremi takip eden hemen ilk haftalarda Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Odabaşı mahallesinde kadın ve çocuklara yönelik bir merkez açtı. Burada doktorlar, jinekolog, psikologlar, klinik psikologlar ve sosyal çalışmacılar sürekli olarak randevu alıyor, depremden etkilenen insanlara destek sağlıyor.
“Bu depremi yaşamış ve hayatta kalmış insanların bize gelip güvenmeye, yaşadıklarını paylaşmaya ihtiyacı var. Yaşadıkları travma devam ediyor,” diyor Dünya Doktorları Saha Koordinatörü Aslı Soysal.

Dünya Doktorları Saha Koordinatörü Aslı Soysal, Antakya’daki kadın ve çocuklara yönelik kabul merkezinde © Radio France – Marie-Pierre Vérot
“O anı rüyalarımda görmeye devam ediyorum”
İlge, Dünya Doktorları’nın Antakya’daki merkezini ziyaret ederek, danışmanlık aldığı psikoloğu görmeyi bekliyor. Kıbrıs’ta bir öğrenci, tatillerde Hatay’da yaşayan ailesinin yanına dönüyor. O uğursuz 6 Şubat gecesinde de oradaydı İlge. O anları hatırlıyor…
“Sarsılmaya başladı ve hepimiz birbirimize sarıldık. Sonra her şey devrilmeye, düşmeye başladı. Tabaklar, avizeler, kitaplar, kütüphanemiz… Ve hepimiz çığlık atmaya başladık. O anı hala rüyalarımda görüyorum. Deprem acil durum çantamla uyuyorum artık. Eski binalara giremiyorum. Aslında hiçbir yerde kapalı mekanda kalamıyorum.”
“Hala artçı sarsıntılar oluyor ve her seferinde daha da şiddetleneceğini düşünerek korkuya kapılıyoruz. Bu bizi çok yıpratıyor. Konu insanlara gelince, bazılarımız artık hissesleşmiş durumda. Bir kısmımız ise aşırı tepki veriyor. İyileşmeye çalışıyorlar ama yani… Her gün bunun hakkında konuşuyoruz ve artık dayanamıyorum. Her gün olanları konuşuyoruz ve her gün şehrin tüm bu felaket görüntüsüyle karşı karşıyayız. Bu şehir böyle görmek bizi yıkıyor” diye devam ediyor genç kadın.
Mustafa ise hala cüzdanı ve arabasının anahtarı ile uyuyor. Her an tetikte. Ve sokaklarında gezdiği şehir, harabeye dönmüş Hatay içini burkuyor artık.

İlge ve Mustafa, Dünya Doktorları’nın klinik psikoloğu ile görüşme için kurumun Antakya’da kurulu merkezinde © Radio France – Marie-Pierre Vérot © Radio France – Marie-Pierre Vérot
“Bu büyük boşluk içimizi hüzünlendiriyor”
“Enkazların yerini artık devasa boşluklar aldı. Geçen bir yılda, moloz yığınının yerindeki bu boşluk dışında pek bir şey değişmedi. Artık burada eskiden gittiğiniz bir yeri bulmak imkansız çünkü orası tanınmaz halde, büyük bir boşluktan ibaret. Ve şehre baktığınızda… anılarınız canlanıyor. Eski günleri, kahvehaneleri, dost tartışmalarını yeniden hatırlıyorsunuz… Bu büyük boşluk içimizi hüzünlendiriyor,” diyor Dünya Doktorları ekibindeki Psikolog Atahan Vuran.
“Psikolojik sorunlar ve travmanın etkileri, depremden 6-7 ay sonra insanlar kalacak bir yer bulmaya başladığında daha hissedilir hale geldi. Her şeylerini bir anda kaybettiler. Artık bir gelecek hayal edemiyorlar. Kaygı bozuklukları ve çok fazla depresyon görüyoruz. Artan alkol ve uyuşturucu kullanımı da bu durumun daha şiddetlenmesine neden oluyor,” diye devam ediyor Vuran.
Vuran, bölgede aile içi şiddet vakalarının da patlama yaptığını belirtirken, çevre konteynerlarda yaşayan bir grup kadın hizmet almak için Dünya Doktorları’nın merkezine giriş yapıyor.

Dünya Doktorları psikologlarından Atahan, merkezde Radio France gazetecilerinden Marie-Pierre Vérot’un sorularını yanıtlıyor.
“Anne olmayı yeniden öğrenmem gerekiyor”
Bazıları yıkamak için çamaşırlarını merkezdeki çamaşırhaneye getirmiş. Ama hepsi streslerini atmak, biraz olsun iyi hissetmek için oradalar.

Depremden etkilenen kadınlar, Antakya’daki Dünya Doktorları merkezine aile içi şiddeti tartışmaya geliyor © Radio France – Marie-Pierre Vérot
İşini kaybeden ve artık aile reisi rolünü üstlenemeyen eşleri, artık başlarını sokabilecek tek evleri olan sıkışık konteynerlerin dar mahallelerinde çıkan kavgalar ve bu koşullar altında ilgilenilmesi her geçen gün daha da zorlaşan çocuklar…
“Yeniden anne olmayı öğrenmem gerek,” diyor içlerinden biri.
“Burada sosyalleşiyoruz, sakinleşiyoruz, kaygılarımızdan bahsediyoruz ve yalnız olmadığımızı anlıyoruz.”
İçlerinden biri küçük oğluyla birlikte gelmiş. “Yağmur yağar ya da gökyüzü bulutlanırsa ağlıyor” diyor. Böyle havalar Hatay halkına artık depremi anımsatıyor. Ve elbette bu, normal bir durum değil. Bu merkezdeki paylaşım anları çok kıymetli.
Raporlar, depremden sonra Hatay’da intihar oranlarının da arttığını gösteriyor. Yüzlerce aile hala kayıp yakınlarını arıyor. Burada acı çekmemek, üzüntü duymamak mümkün değil.
Emine Polatoğlu, yirmi kilometre uzakta, sığındığı küçük bir köyde, dondurucu kış soğuğunda ceketine sarınarak iç çekiyor. Gözleri, döktüğü yaşlardan dolayı kıpkırmızı.
“Gerçekten ölenler kimler? Enkaz altında kalanlar mı, yoksa hayatta kalanlar mı?”
“Gerçekte ölenler kim? Enkaz altında kalanlar mı, yoksa hayatta kalanlar mı?” diye soruyor Polatoğlu ve ekliyor:
“Biz her gün ölüyoruz. Her gece kabuslar görüyoruz. Aynı anı tekrar tekrar yaşıyoruz. Yıkılan şehrimiz her an karşımızda. Her gün defalarca bu yıkımı görüyoruz. Ölen komşularımı, enkaz altından yakınlarının cenazelerini çıkaranların haykırışlarını unutamıyorum. Yaşamaya çalışıyoruz, ama yaşayamıyoruz. Sizin için bir yıl geçti. Bir yıl, uzun bir süre ama bizim için sanki dün olmuş gibi; zaman durmuş.”
Depremden bir yıl sonra, afetten en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’da ihtiyaçlar hala çok büyük. Dünya Doktorları ekibi, zorlu koşullar altında Antakya’daki merkezi ve ulaşılması güç çevre köylere kadar ulaşan mobil sağlık birimleriyle bu devasa ihtiyacın yalnızca küçük bir kısmını karşılıyor.

Dünya Doktorları’nın Antakya’da depremin hemen ardından kurduğu kadın ve çocuk dostu güvenli alan. © Dünya Doktorları – Onurhan Pehlivanoğlu

© Dünya Doktorları – Onurhan Pehlivanoğlu

Radio France gazetecileri Marie-Pierre Vérot ve Hayati Başarslan, Dünya Doktorları’nın üreme sağlığı hizmeti veren çalışanlarıyla röportajda. ©Dünya Doktorları – Onurhan Pehlivanoğlu

©Dünya Doktorları – Onurhan Pehlivanoğlu

©Dünya Doktorları – Onurhan Pehlivanoğlu