“BIRAKIN İŞİMİZİ YAPALIM”:
GAZZE’DEKİ İNSANİ YARDIM KURULUŞLARI, BÖLGEDEKİ YARDIM SİSTEMİNİN ÇÖKMESİNE KARŞI UYARIYOR

GAZZE, 17 Nisan 2025 – 18 aydır süren savaşın, siviller ve insani yardım çalışanları üzerinde yıkıcı etkiler yaratmasının ve altı haftadır devam eden tam kuşatmanın ardından, Gazze’deki insani yardım sistemi çökme noktasına gelmiştir. Bu çöküşün önüne geçebilmek ve durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serebilmek için Gazze’de insani yardım operasyonlarını sürdüren 12 büyük yardım kuruluşunun yönetim kurulu başkanları acil bir çağrıda bulunuyor:
“Bırakın işimizi yapalım.”
Gazze’de faaliyet gösteren 43 uluslararası ve Filistinli insani yardım kuruluşuyla yapılan yeni bir insani erişim araştırmasına göre, kuruluşların neredeyse tamamı – yüzde 95’i – 18 Mart’ta ateşkesin sona ermesinden bu yana hizmetlerini tamamen durdurmak ya da ciddi ölçüde azaltmak zorunda kaldı. Bunun en büyük nedeni ise yaygın ve ayrım gözetmeyen bombardımanlar nedeniyle bölgede mobilize olmanın son derece tehlikeli hale gelmesi.
Gazze halkı – özellikle de kadınlar ve çocuklar – bu durumun bedelini en ağır şekilde ödemek zorunda kalıyor. Aileler yıkılmış evlerinin enkazında yaşamaya çalışıyor. Kıtlık artık sadece bir risk değil, Gazze’nin neredeyse tamamında hızla gelişen bir gerçeklik haline geldi. Birleşmiş Milletler, Gazze’deki insani krizin son 18 ayın en kötü seviyesinde olduğu konusunda uyarıda bulundu.
İnsanları hayatta tutacak imkanlardan yoksun bırakılan hastaneler morglara dönüşmüş durumda. Şu ana dek 51.000’den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Gazze’nin kuzeyindeki kısmen çalışan son hastanelerden biri olan El Ehli Hastanesi de geçtiğimiz Pazar günü İsrail tarafından bombalandı.
Bu, kuşağımızın en büyük insani başarısızlıklarından biri. Gazze’deki her bir insan hayatta kalmak için insani yardıma muhtaç. Ancak İsrail makamlarının 2 Mart’ta tüm yardım malzemelerine yönelik ambargo başlatmasının ardından bu can damarı tamamen kesildi.
Gazze’de insani yardım operasyonlarını sürdüren 12 büyük yardım kuruluşunun yönetim kurulu başkanları yaptıkları ortak açıklamada şöyle diyor: “Elimizde hazır yardım malzemeleri var. Alanında uzman sağlık personelimiz var. Gerekli bilgi birikimine sahibiz. Ancak erişimimiz yok – ve İsrail makamlarından ekiplerimizin güvenli bir şekilde görev yapabileceğine dair bir garanti de yok.”
“Artık hayatta kalmak bile oldukça zor bir hal aldı ve insani yardım sistemi çöküşün eşiğinde.”
Araştırmaya katılan 24 kuruluş, Gazze’deki hareket kısıtlamalarının arttığını, bunun da insani yardımı ulaştırma kapasitelerini ciddi şekilde etkilediğini bildirdi. 19 yardım kuruluşu, en az 9.000 palet yardım malzemesinin Gazze dışında sıkışıp kaldığını aktardı.
Gazze, şu anda insani yardım çalışanları için dünyanın en ölümcül yeri konumunda. Ateş altında çalışmamız mümkün değil; personelimiz öldürülürken sessiz kalamayız.
2023 yılının Ekim ayından bu yana Gazze’de 400’den fazla insani yardım çalışanı ve 1.300’den fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiği bildirildi. Oysa uluslararası insancıl hukuka göre insani yardım çalışanlarının korunması zorunludur.
Kısa süre önce Filistinli 15 sağlık çalışanı ve insani yardım görevlisinin İsrail ordusunca katledilmesi ve toplu mezarlara gömülü halde bulunması dünyada büyük tepki yarattı. Ve bu, buz dağının sadece görünen kısmı. Birçok savaş suçu, ihlal ve saldırı halen rapor edilmeden kalıyor.
Sekiz haftalık çatışmasızlık döneminin bir dönüm noktası olacağına dair yükselen umutlara rağmen, sivillere ve yardım çalışanlarına yönelik şiddet bu süreçte daha da arttı. İsrail güçlerinin bombardımana yeniden başlamasından bu yana en az 14 kuruluş, personellerinin ya da yardım tesislerinin doğrudan veya dolaylı olarak hedef alındığını bildirdi.
Her gün, büyük çoğunluğu Filistinli olan insani yardım ve sağlık çalışanları hedef alınıyor, gözaltına alınıyor, engelleniyor ya da öldürülüyor. Tıpkı her gün, savaşta sivilleri koruması gereken kuralların cezasızlıkla hiçe sayılması gibi.
Personelimiz, ortaklarımız, konvoylarımız, ofislerimiz, depolarımız bombalandığında, mesaj açık ve net: Hayat kurtaran insani yardımlar bile artık açık hedef ve saldırı atında.
Bu kabul edilemez.
Bununla birlikte İsrail makamları, Gazze’de yardım ulaştırılmasına yönelik yeni bir yetkilendirme mekanizması öneriyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri bu sistemi “insani yardımı her kaloriye ve un tanesine kadar kontrol ederek sınırlayan” bir düzenleme olarak nitelendirdi. Bu mekanizma, küresel ölçekte tehlikeli bir emsal oluşturacak ve askeri ya da siyasi çıkarların dışında yardım ulaştırılabilecek son alanı da ortadan kaldıracak. Belirsiz kriterlere dayanan yeni STK vize ve kayıt kuralları ise insani yardımın raporlanmasını sansürleyecek ve görevimizi yerine getirmemizi engelleyecek.
Tüm taraflara çağrımızdır: Personelimizin güvenliğini sağlayın. Yardım malzemelerinin tüm geçiş noktalarından Gazze’ye ve Gazze içinde güvenli ve engelsiz şekilde ulaştırılmasına izin verin. Dünya liderlerini, bu kısıtlamalara karşı açıkça tavır almaya çağırıyoruz.
Sivillerin ve sivil altyapının – hastaneler, okullar ve barınaklar dahil – korunmasını ve uluslararası hukuk gereği su, elektrik ve sanitasyon gibi temel hizmetlerin derhal yeniden sağlanmasını talep ediyoruz.
Rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Keyfi şekilde gözaltına alınan tüm Filistinlilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Ve bir kez daha, güçlü bir şekilde talep ediyoruz: İvedi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması için gerekli tüm adımlar atılmalıdır.
İnsani yardım asla siyasi bir araç haline dönüştürülmemeli, çatışma bölgelerinde hayat kurtaran sağlık ve insani yardım operasyonları tartışma konusu dahi olmamalıdır. Savaş hukukunun yüzyıllar içinde geliştirilmiş kuralları bugün görmezden gelinmemelidir.
Bırakın işimizi yapalım.
İmzacılar:
INGER ASHING, Save the Children International Yönetim Kurulu Başkanı
AMITABH BEHAR, Oxfam International İcra Direktörü
SEAN CARROLL, Anera Yönetim Kurulu Başkanı
STEVE CUTTS, Medical Aid for Palestinians (MAP) Geçici Yönetim Kurulu Başkanı
NICOLAS DOTTA, Dünya Doktorları (Medicos del Mundo) İspanya Yönetim Kurulu Başkanı
JAN EGELAND, Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri
REENA GHELANI, Plan International Yönetim Kurulu Başkanı
MANUEL PATROUILLARD, Humanity & Inclusion – Handicap International Genel Müdürü
MORGANE ROUSSEAU, Dünya Doktorları (Médecins du Monde) İsviçre Yönetim Kurulu Başkanı
REINTJE VAN HAERINGEN, CARE International İcra Komitesi Başkanı
JOEL WEILER, Dünya Doktorları (Médecins du Monde) Fransa Yönetim Kurulu Başkanı
ROB WILLIAMS, War Child Alliance Yönetim Kurulu Başkanı
EDİTÖR'ÜN NOTU
- Gazze Şeridi’nde çalışan 43 uluslararası ve Filistinli STK’yla yapılan yeni bir ankete göre, bu kuruluşların %95’i, İsrail güçlerinin bombardımana yeniden başlamasından bu yana hizmetlerini durdurmuş veya azaltmak zorunda kalmış durumda.
- Ayrıca, ateşkes sırasında bile (2 Mart’taki kuşatma öncesi) en az 17 STK’nın yardım ulaştırmasında gecikme ya da ret yaşadığı belirtilmiştir.
- Ankete göre 7 STK, personel ya da tesislerinin doğrudan ya da dolaylı olarak İsrail ateşine maruz kaldığını bildirilmiştir.
- En az 19 STK, Gazze dışında bekleyen yardım sevkiyatları olduğunu bildiriyor; bunlar arasında Ürdün, Mısır, Batı Şeria ve İsrail’de sıkışıp kalmış 8.881 paletten fazla yardım malzemesi bulunuyor. Malzemeler arasında psikososyal destek ürünleri, yatak malzemeleri, hijyen kitleri, sıcak yemek malzemeleri, okul gereçleri, çadırlar, yangın söndürücüler ve ilaçlar yer alıyor.
- 9 Nisan itibarıyla, Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de en az 412 insani yardım çalışanının öldüğü bildirildi. İnsani Yardım Çalışanları Güvenlik Veritabanı’na göre, yalnızca 1 Ocak 2025’ten bu yana Gazze’de 61 insani yardım çalışanı hayatını kaybetti.
BASIN İLETİŞİM
- Onurhan Pehlivanoğlu Kıdemli İletişim Sorumlusu, Dünya Doktorları [email protected] // +90 533 379 18 24